Türkçe dilindeki karşılığı arkadaş bölgesi olan bu İngilizce kelimenin anlamını tahmin etmek pek zor değil aslında. Friendzone olarak adlandırdığımız bu durumun tarifini, arkadaşlık durumu içindeki iki insandan birinin diğeri hakkında aşk duygusu ya da cinsel istek duyması olarak yapabiliriz.
Aslında masumca görülebilen bu durumun maalesef ki olumsuz sonuçlar neticesinde ne kadar kötü bir hal aldığını tahmin etmek hiçte zor değil. Karşı taraftan aynı hislerin geri dönüşünü alamamak, duygulara yanıt bulamamak çok zor bir durum. Ayrıca kendimizi küçük düşmüş olarak hissetmemiz veya karşımızdaki insanı kaybettiğimizi düşünmemizde cabası. Bu yüzden eğer ki friendzone durumunda olduğumuzu düşünüyorsak dikkatli ve sabırlı hareket etmemiz gerekmektedir, tabi ki karşımızdaki insanı kaybetmek istemiyorsak. Çünkü kimse bize romantik bir anlamda vefa borçlu değildir ve kimse bize romantik bir anlamda şefkat göstermeyecektir. Bu yüzden sakın ola karşınızdaki insanın size arkadaş olarak gösterdiği ilgiyi ve duyguları romantik duygular ile karıştırmayın, bu durum bu konuda yapılan en yaygın hatadır. Tabiri caiz ise sap ile samanı ayırmaya dikkat edin. Buraya kadar her şey tamam ve bu konuda bir şeyler yapmak istiyorsunuz. Madem ki en azından kendi duygularınızdan emin olduğunuzu düşünüyorsunuz, o zaman harekete geçin. Peki bu durumda ne yapmanız lazım?
Benim fikrimi sorarsanız, iki arkadaştan iki sevgiliye dönüşmek ya da iki sevgiliden iki arkadaşa dönüşmek için yapılabilecek en iyi hamlenin dürüst olmak olduğunu düşünüyorum. İçinizdekileri dürüst bir şekilde karşı tarafa aktarın. Duygularınızı anlatın, bu durumun başlıca sebeplerini anlatın, bu durumdan ve bu durumun sonucu olarak karşınızdaki insandan beklentilerinizi anlatın. En önemlisi de duygularınızın ne süreçte ve neden hal değiştirdiğini anlatın.
Diğer bir yandan, biriyle arkadaş olmak zaten yeterince zor ve sürdürülebilmesi emek isteyen bir durumdur. Fakat o kişiyle aranızda duygusal bir ilişki olması çok daha zor bir durumdur. Friendzone durumundan kurtulsanız bile ilişkiniz farklı bir boyut alacaktır, daha zor olan yeni bir boyut. Yani bu durumun olumlu sonuçlanması sonucu oluşan olumlu durumun aslında başlı başına yeni bir olumsuz durum olabilmesi gibi bir ihtimal var. Başarınız aslında başarısızlığınız olabilir. Kazandım derken kaybetmiş olabilirsiniz tabi ama her ne olursa olsun denemenizi öneririm. Eğer ki sonuç her ne kadar olumlu veya olumsuz olursa olsun, en azından denememenin pişmanlığını çekmeyeceğim diyorsanız emin olun ki başarmışsınız demektir. Bana göre hayatta yapabileceğiniz en büyük hatalardan birisi olabilme ihtimali olan bir şey için hamle yapmamanızdan dolayı sonradan çekeceğiniz pişmanlıktır. Hele ki böyle bir konuda çekeceğiniz pişmanlık acısının boyutu çok sarsıcı olabilir bu yüzden olumsuz sonuçları düşünmeyi bir kenara bırakıp denemenizi öneririm. Doğabilecek olumsuz sonuçları korkarak düşünmek ve bu şekilde hareket etmek başarı olasılığınızı azaltır, size gereken tek şey biraz daha cesaret. Gözlemleyin, iyi analiz edin, cesaretli olun ve deneyin. Denememenin pişmanlığı sizin her türlü acı çekmenize sebep olacakken olmadı ama en azından deneyim düşüncesi veya denemenizin sonucunda başarılı olma durumunuzun mutluluğu sizin için gerçek kazanımlar olacaktır.