İnsan İlişkileri
İnsanlar doğar, büyür, yaşlanır ve ölür. Doğum ve ölüm arasında birçok anıyı, mutluluğu, hüznü, acıyı, heyecanı yaşar. İnsan sosyal bir varlıktır, yaşam boyu sürekli çevresiyle iletişim halindedir. Doğumuyla ilk iletişimi anneyle kuran bir bebek gün geçtikçe aile ve yakın çevreyle iletişim kurar. Büyür ve okul dönemi başlar. Artık hayatında sürekli yenilikler olur ve her yenilik yeni insanları beraberinde getirir.
Önce aile daha sonra çevresinde gördüğü, öğrendiği ve yaşadığı şeylerle kişiliğini oluşturan insan kendi doğruları ve yanlışlarını belirliyor. Tam da burada farklılaşır herkes ve bazen doğrular ve yanlışlar çakışabillir ve artık kişi çevresini seçmeye başlar.
Güven Duygusunun Gelişimi
Güven duymak temel bir ihtiyaçtır insan için. Herkese güvenebilen birinin zaman içerisinde hayatında ve çevresinde olup bitenlerin etkisiyle hissettiği güven duygusu azalabilir. Kişilik üzerinde, kişinin kimliği oluştuğu sıralarda yaşanılan travmalar olumsuz etki yaratabilir. Bu duygu tam gelişebildiği gibi yerini şüpheciliğe de bırakabilir. Başlarda hemen oluştuğu sanılsa da zaman ister. Güveni çoğu zaman boşa çıkan bir kişinin güven duygusunun oluşması daha uzun zaman alabilir. Zor oluşan ama kolay yıkılan bir yapıdır.
Problemler Neden ve Nasıl Oluşur
Çoğu zaman kişinin çocukluğunda veya ergenliğinde yaşadığı sevgisizlik, şefkatsizlik gibi problemler veya terk edilmeler en büyük nedendir. Bilinç altına yerleşen bu olumsuz olaylar ilişkide sürekli kendini hatırlatarak kişiye ”Acaba beni terk eder mi?” gibi soruları düşündürürken bir yandan da ”Beni gerçekten seviyor mu?” gibi şüpheci yaklaşımla karşısındaki insanın sevgisini sorgulatır.
Kendinizi karşınızdaki insana gereksiz uzun açıklamalar yaparken buluyorsanız, karşınızdaki insan söz verdiğinizde tutacağınıza inanmıyorsa ya da gitmenizden korkuyorsa size karşı güven problemi yaşıyor olabilir. Tam tersi uzun açıklamaları yaptıran, sorgulayıcı ve şüpheci olan taraf siz iseniz güven problemi yaşıyor olabilirsiniz.
Güven Problemini Aşmak
Öncelikle güvenmeyen tarafın bunu kabullenmesi gerekmektedir. Kısıtlamalara gidiliyorsa ve bu ”Seven insan kıskanır.” şeklinde süsleniyorsa buna taviz vermemek ve altta yatan nedene inmek en yararlı olanıdır.
İlişkilerde genelde unutulan en önemli noktalardan biri de empati kurmaktır. Her iki taraf için de gerekli olan bu yöntem aradaki anlaşmazlıkları çözmede oldukça işe yarar.
Güven duygusu zedelenmişse iletişime girmekten ve bu durumun konuşulmasından korkulmamalıdır. Tam tersi güvensizlik hisseden kişi bunu anlatabilmeli ve altta yatan neden çözülmelidir. Sorunları konuşmak çözümün bir parçasıdır. Başkası sizin zihninizi okuyamaz.
Bazen de güvensizlik sorunun temelinde aslında özgüven eksikliği vardır. Kişi kendine güvenmediği durumda kaybetme korkusu içine girebilir ve bu korkuyla ilişkiye zarar verebilir. Bu durumda yapılması en uygun olan şey kişinin kendini geliştirmesi olacaktır. Kendi gelişimini gördükçe özgüveni artan kişinin karşı tarafa olan güvensizliği azalacaktır.
Zor güvenmeyi veya güvenmemeyi kişi kendi için bir korunma yöntemi gibi görse de; bu durum hem kişiye hem de hayatında olan insanlarla olan iletişimine zarar verir. İlk olarak kişi kendine güvenmeli. Kendinize güvenin.